9 Kasım 2012 Cuma

Mogadişu

Aslında amacım burayı yazmak değildi. Verdiğim uzun aradan sonra (ki başlıca sebebi uzun bir Almanya gezisiydi ama çok gidilebilir olduğundan burada yer vermiyorum) daha keyifli bir yerden bahsetmek istiyordum. Ama maalesef Mogadişu’da sevimli Mogadiş’lerin yaşadığını iddia eden bir arkadaşımın yoğun baskıları neticesinde yazmadan edemedim. Hayalleri yıkılacak ama ne yapalım.

Korsanlarıyla ünlü Somali’nin harap başkenti Mogadişu’ya hoş geldiniz, eğer gelebilirseniz tabii.

Mogadişu - 1960
Bir zamanlar bu bitkin şehrin bolluk abidesi olması şaşırtmaz sanırım kimseyi. Çünkü hep öyledir. Bu zenginlikler sinekleri çeker her zaman. Mogadişu’da, hatta genel olarak Somali’de de olan bu.

Mogadişu - Bugün
Mogadişu’nun Hint Okyanusu çevresindeki diğer şehirlerle ticareti, yani zenginliğinin başlangıcı da oldukça erken zamanlara denk geliyor. Mogadişu Sultanlığı 9. yüzyılda var olmuş ve zaman içerisinde Ajura İmparatorluğu ile güçlü bağları olan Muzaffer Hanedanlığı’na dönüşmüş. Buranın yerlileri tarih sahnesinde uzun süredir yer alan Berberiler. Ünlü İbn-i Battuta, 1331’deki ziyaretinde bölgeyi inanılmaz büyüklükte ve zenginlikte bir şehir olarak tanıtıyor.


Tarihte ileri atlayarak daha enteresan bilgilere geçelim. 1892’de bölge Geledi ve Zanzibar sultanlıklarının ortak yönetimindeyken 4. Zanzibar sultanı Ali Bin Said tarafından İtalyanlara kiralanıyor. Böylece İtalyan Somalisi ismini alıyor. I. Dünya Savaşı’ndan sonra İtalyan hakimiyeti güçleniyor, Mogadişu’ya pek çok İtalyan göç edip fabrikalar, yollar falan kuruyorlar.


Sonraki bölüm bayağı karışık. Yönetimler kuruluyor, yönetimler devriliyor, arada elbette İngilizler boy gösteriyor, darbeler falan gırla gidiyor. Ve 1991’de sivil savaş başlıyor. Ertesi yıl Birleşmiş Milletler olaya dahil oluyor ve böylece her şey daha da kötüye gidiyor. Somali’deki açlık çocukluğumuzdan beri aşina olduğumuz bir şey zaten, korsanları da yakın zamanda hepimiz duymuşuzdur sanırım.

Turistik konularak girmemek için debeleniyorum zira öyle bir konsept yok. Mogadişu, İslami gruplar ve militanlar arasında paylaşılmaya çalışılıyor. 2006'da çok kısa bir süre yaşanan sakin dönem, Etiyopya’nın işgali ile sona ermiş. Bu işgal de bittikten sonra bugünkü duruma bakarsak aslında Mogadişu’da açık savaş yok. Ama bombalama, adam kaçırma ve binlerce mülteci turistik keyfinizi kaçırabilir. Aslında Mogadişu’ya yardım görevlisi olarak gitmek en iyisi. Şu anda Türklerin orada büyük bir ünü var. Normal yardımlar dışında Türkiye’nin havaalanı ve benzeri yerlerin yeniden yapılandırılması için de pek çok girişimi bulunuyor.


Mogadişu’ya ulaşmak mümkün. Aslında bu da bir nebze Türkiye sayesinde. Dinci yardım kuruluşlarının reklamları haricinde, çeşitli yabancı siteler de Türkiye’nin oradaki önemi hakkında bilgi vermiş. Zaten giderseniz THY’nin Hartum aktarmalı seferlerini tercih edin. Diğer türlü karayoluyla falan gitmek isterseniz yanınıza bir grup yerli milis almak ve yolda durdurulup çatışmaya maruz kalmak gibi durumlar yaşayabilirsiniz. Deniz yolunu ise hiç tavsiye etmiyorum, oradaki korsanlar Jack Sparrow konseptinden biraz uzak.

Oraya vardığınızda ise zaten yerel halka yardım etmek dışında yapılacak pek bir aktivite yok, zaten yol da çok yok. Bana inanmayıp bakacağınız başka yolculuk sitelerinden de dev harflerle “Tek başınıza etrafta dolaşmayın!” uyarılarını göreceksiniz. Hatta wikitravel’da zırhlı araç kullanın diyor, benim de söyleyecek başka bir şeyim kalmıyor.


Evet, Mogadişu tam bir gidemediğim yer. Hayatta maddi şeylerden çok daha fazla önem verdiğiniz insani şeyler varsa sizin gitmemeniz için bir sebep yok. Ama doğrusu oraya alacağınız uçak biletinin parasıyla eminim Somali için çok daha fazla şey yapabilirsiniz, biraz pahalı gerçekten.


Neyse, bu sefer de yazımızın sonuna geldik. Dünyanın nispeten daha hoş bir bölgesinde buluşana kadar, iyi yolculuklar!

Kaynaklar:
Wikipedia
Wikitravel
http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=198069
http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-32688-173-cadir-kentten-baskentlige-mogadisu.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder